Türkiye Sigorta Birliği’nin Açıklaması

Türkiye Sigorta Birliği’nin Açıklaması

Sayın Acente Arkadaşlarımız ;

Türkiye Sigorta Birliği’nin açıklaması aşağıdadır.

İyi Çalışmalar

SADER YÖNETİM KURULU

 

 

Türkiye Sigorta Birliği nden kasko ve trafik sigortası ile ilgili açıklama :

 

Türkiye Sigorta Birliği (TSB), kasko ve trafik sigortası ile ilgili açıklamada bulundu. Birlik tarafından, kasko ve trafik sigortalarına ilişkin son zamanlarda basında yer alan haberlere yönelik yapılan açıklama şu şekilde:
“Son zamanlarda kasko ve trafik sigorta poliçelerinin genel şartları ve fiyatlandırılmasına ilişkin bazı basın yayın organlarında yer alan ve eksik, yanıltıcı ve zaman zaman hatalı bilgi içerdiğini gördüğümüz haberler üzerine aşağıda yer alan açıklamaların kamuoyuyla paylaşılması gereği hasıl olmuştur.
Kasko sigortası genel şartları Hazine Müsteşarlığı’nın yaptığı bir düzenleme ile 1 Nisan 2013 tarihinden geçerli olacak şekilde yeniden belirlenmiştir. Düzenlemelerin bir kısmı, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılması gereken değişikliklerdir. Değişikliklerin bir kısmı ise, tüketici lehine getirilen düzenlemelerdir. Lehte yapılan bu düzenlemeleri;
-Ürün içeriğinin belirlenerek 4 ana ürün şeklinde kasko poliçesinin oluşturulması,
-Poliçe üzerine sigorta bedelinin yazılmayarak hasar anında eksik sigorta uygulanmaması,
-Hasar anında aracın rayiç bedelinin tespitinde, hangi kurumun değerlerinin referans alınacağının poliçe üzerinde belirtilmesi,
-Onarımın sigorta şirketinin mi yoksa sigortalının mı istediği serviste yapılacağı ile orijinal parça veya eşdeğer parça kullanımının poliçe üzerinde belirtilmesi, şeklinde sıralayabiliriz.
Sigortalıların satın almış olduğu ürünü daha net anlaması ve diğer sigorta şirketlerinin ürünleri ile kolaylıkla karşılaştırabilmesi adına, tek tip poliçe şablonu belirlenmiş olup farklı içerikli kasko poliçeleri için, Dar Kasko, Kasko, Genişletilmiş Kasko ve Tam Kasko ayırımına gidilmiş ve ürün isminin 16 punto ile poliçeye yazılması şartı getirilmiştir. Bu düzenlemelerle, sigortalılarımız, hasar anında alabilecekleri hizmetin niteliğini, poliçeleştirme aşamasında belirleme imkanına sahip olmuşlardır.
Bu düzenlemelerin kasko primlerini yüzde 50 civarında artıracağı iddiası dayanaksızdır. Zira, farklı içerikteki ürünler, sigorta şirketlerince vatandaşın tercihine hali hazırda sunulmakta olup, bu ürünlerin prim tutarları, içeriğine göre farklılık arz etmektedir. Bu kapsamda, bir önceki poliçe içeriği ile benzer bir poliçenin yeni dönemde tercih edilmesi durumunda, prim seviyesinde önemli bir değişiklik beklenmemekte olup, poliçe içeriğinin daraltılması veya genişletilmesi halinde ödenecek prim tutarı da doğal olarak azalıp artabilecektir.
Kamuoyunu yanıltan bir diğer konu ise, düzenlemeyle birlikte primlerin serbestçe şirketlerce tayin edilebilir hale geleceği ve bunun da primleri yukarı çekeceği yönündeki yorumlardır. Kasko sigortası primleri 20 yılı aşkın süredir, trafik sigortası primleri de 1 Temmuz 2008 tarihinden bu yana serbestçe sigorta şirketleri tarafından belirlenmekte olup, düzenleme bu anlamda bir yenilik getirmemektedir. Bu vesile ile belirtmek isteriz ki, devlet tarafından kontrol edilen tarife rejiminin terk edilerek primlerin serbestçe belirlendiği serbest tarife sistemine geçiş, rekabeti ve ciddi prim düşüşlerini de beraberinde getirmiştir. Bu anlamda rekabete açık olan sistemler, her halükarda tüketicinin yararınadır.
Diğer taraftan, yine basında yer alan ve on kata vardığı iddia edilen trafik sigortası prim yükselişine ilişkin haberler de gerçek dışıdır. Sigorta sektöründe trafik branşında teminat veren 30 şirket bulunmakta olup, her birinin fiyatları da birbirinden farklılık arz etmektedir. Sigorta şirketleri tarifelerini oluştururken, sürücü yaşı, araç türü ve araç yaşı, ehliyet yaşı, bulunduğu il veya ilçe, önceki yıllarda kaza yapıp yapmadığı ve ödenen hasar miktarı gibi bir çok kriter kullanmaktadır. Özellikle son yıl veya yıllarda tazminata sebebiyet vermeyen araçlara indirim uygulanırken, tazminata sebebiyet verenlerin ise primleri artırılarak maliyet, sisteme dahil olan kişiler arasında paylaştırılmaktadır. Bunun aksi bir uygulamaya gidilmesi halinde, hiç kaza yapmayan araç ile bir sene içerisinde on kaza yapan aracın birbirinden hiçbir farkı kalmayacaktır. Bu durum öncelikle aracını kurallara uygun ve dikkatli kullanan, herhangi bir hasara yol açmayan araç sahiplerine büyük bir haksızlık olacaktır.
Sigorta sistemi, primlerin bir havuza toplanarak bir fon oluşturulması ve ortaya çıkan zararların poliçe şartları kapsamında bu fondan karşılanması üzerine kurulmuştur. Dünya genelinde olduğu üzere, fondan aşırı faydalananlar ile çok az faydalanan hatta hiç faydalanmamış kişilerin havuza aynı katkıyı yapmaları gerek sigorta tekniği ve gerek adalet kavramları ile bağdaşmamaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde; 1 Nisan 2013 tarihinde yürürlüğe girecek kasko sigortası genel şartlarındaki düzenlemelerin sigortalıların lehine olduğunu, sigorta şirketlerinin uzun zamandır primleri serbestçe belirlemekte olduğunu; son yapılan düzenlemelerin doğrudan primleri artırıcı bir etki yaratmayacağını; kazaya karışmayan sürücü ile özellikle sık sık kaza yapan sürücüyü ayırabilmek ve kusurlu sürücünün maliyetini kusursuz sürücüye yüklememek adına, aynı araç türündeki farklı araçlardan farklı primlerin talep edilebileceğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
http://www.tsb.org.tr/sayfa/tuerkiye-sigorta-birligi-nden-oto-sigortalari-ile-ilgili-aciklama